top of page
Yazarın fotoğrafıEmre Yeşim

VARLIK VE GERÇEKLİK

Güncelleme tarihi: 6 May 2022

Varlık ve var olmak konusunda, insan aklının varabileceği yegane nokta, varlığın derin tarihinin, sebebinin ve sonuçlarının muhakemesini gerçekleştirebilmektir ancak tüm varlığıyla ve benliğiyle bu muhakemeyi gerçekleştirebilse de insan aklı var olmamanın anlamını tam olarak çözümleyemez. Akıl ne kadar özgürleştirilebilir olsa da muhakeme kabiliyetimizin tamamı iki taraflı zihinsel etkileşimin bir ürünüdür ve bu etkileşim tamamen kapalı ve aşılamaz sınırlara sahip bir ortamda; insan beyninde gerçekleşir. Ve insan beyninin en önemli özelliklerinden biri de kendi varlığının farkında olabilmektir. Bu farkındalık dahil, tüm muhakemelerimiz ve beynimizin dışında olup bitenler hakkındaki tüm akıl yürütmelerimizi yine beynimizin içinde yaparız. Farkındalığın yükü altında insan aklı, tüm bu gözlem ve muhakemeleri hakikat olarak algılar. Hakikatin teorik varlığı bu noktada bir koşulu ortaya çıkartır ki bu koşulu dahi tartışabiliyor oluşumuz buna bağlıdır; hakikat var olabilmek için algılanmış olmak zorundadır. Bu noktada algıladığımız her şey hakikatin bir parçası olurken, herhangi bir algılayan (akıl) yokken de algılanabilen her şeyin yine orada biyerde olduğunu biliyoruz. Gerçek ve hakikat arasındaki ayrım burada anlam kazanır. Gerçekliğin dokusu hakkında yapılan tüm tanımlamalar hakikatin ortaya çıkarttığı muhakemelerimizle vardığımız birer teoriden ibaret olsa da matematiksel olarak, algılananların dışında tüm maddesel evrenin kuantum mekaniklerine bağlı biçimde dalgalandığını biliyoruz.

Kuantum mekaniklerinin tepkileri gözlemciyle ilişkilidir. Fiziksel evrenin quantumdaki dalga hareketi, yapılan gözlemle maddesel(parçacık) olarak algılanır ve gözlemcinin hakikati haline gelir. Bu işlem aynı zamanda dalga işlevindeki sonsuz olanağın da maddesel olarak tekil sonuca tekabul etmesine neden olur. Bu, fiziksel hayatı algılayışımızın tamamında gerçekleşen doğal bir süreçtir ve onu tartışıyor oluşumuzun bile varlığın, gerçekliğini tutarlılıkla kanıtlıyor olduğu sonucunu ortaya çıkartır, fakat sebebinin bu olduğu anlamına gelmez. Varlığın sebebini aramak belki de cevabını asla öğrenemeyeceğimiz bir soruyu tekrar tekrar sormaktan ileriye gitmiyor olabilir veya belki de ışığın neden bu hızda olduğunu sorgulamak gibidir. Gözlem ve muhakeme ise quantum dışında, gerçek, hakikat ve bizim aramızdaki sıradan bir kavrayıştan öteye geçemez.


İlişkili yazılar;

Not: Bu yazı üçlemenin ilk bölümüdür.

  1. Varlık Ve Gerçeklik

  2. Temel Bilimlerden Bir Enteresanlık

  3. Evrensel Farkındalık

49 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page